.·´¯)_ Ahsen_Sena.·´¯)_
  .·´¯)_KimLer Oruç TuTbiLir.·´¯)_
 
Hiçbir özrü yokken oruç tutmamak veya başladığı orucu bozmak günahtır. Hem de kaza ve (eğer başladığı Ramazan orucunu kasden bozmuşsa) keffaret olarak cezası vardır. Bâzı hallerde ise, oruç tutmamak veya başlanmış orucu bozmak şer'an câiz hâle gelir. Bu haller, şunlardır: 1 - Hastalık: Oruç tuttuğu takdirde hastalığının şiddetlenmesinden veya çok sürmesinden korkan kimsenin sonradan kazâ etmek üzere oruç tutmaması veya başladığı orucu bozması câizdir. 2 - Yolculuk: Ramazanda yolculuğa çıkanların oruç tutmayıp sonraya bırakmaları câizdir. Ancak yolda meşakkate, bedenî bir halsizlik ve rahatsızlığa mâruz kalmak söz konusu değilse, oruç tutmak, tutmamaktan efdal ve hayırlı görülmüştür. 3 - İkrâh (Tehdit ve Zorlama): Orucunu bozmadığı takdirde dövülmek veya yaralanmak veyahut öldürülmekle tehdit edilen bir kimse de oruç tutmayabilir. 4 - Gebelik ve emziklilik: Oruç tuttuğu takdirde kendisine yahut çocuğuna bir zarar geleceğinden korkan hâmile veya emzikli kadın, oruç tutmayıp sonradan kazâ eder. Emzirdiği çocuğun başkasının çocuğu olması hükmü değiştirmez. 5 - Şiddetli açlık ve susuzluk: Açlık ve susuzluktan dolayı helâk olacağından veya aklî muvazenesinin bozulacağından korkan kimse orucunu bozabilir. 6 - Düşkünlük derecesinde ihtiyarlık: Böyle kimselerin de oruç tutmaması câizdir. Böyleler oruç tutmayacakları gibi, kazâ da edemeyeceklerinden fidye verirler. 7 - Hayız - nifas hâli: Bu hallerde oruç tutulması haramdır. * Nâfile oruç tutanlar için, ziyafete dâvet edilmek bir özürdür. Böyle bir kimse, hane sahibinin ısrarı üzerine orucunu bozabilir. Oruçlu Olmadığı Halde, Oruçlu Gibi Davranması Gereken Kimseler: * İmsâk vaktinden sonra yolculuğu biten bir yolcunun da günün geri kalan kısmında oruçlu gibi davranması, yani, yemeden içmeden ve ailevî münasebetten kaçınması gerekir. * Gündüz iyileşen hasta için de hüküm aynıdır. O da oruçlu gibi davranmalıdır. Böyle hareket etmek, bir görüşe göre vâcib, diğer bir görüşe göre de müstehabtır. * Yolcu, hasta, hayızlı ve lohusa olanlar, kendilerini oruçlu gibi göstermek zorunda değildirler. Yeyip içebilirler. Ancak kendilerinin mâzeretini bilmeyen halkın su'-i zannına sebeb olmak ihtimaline karşı, bunu alenen yapmaktan kaçınmak, gizlice yeyip içmek âdâba daha uygundur. OKUMA PARÇASI ORUÇ TEDAVİSİ Oruç, islâm ülkelerini ndışında da hızla yayılıyor. Bu konuda bir çok kişi araştırma yaparken, hastalıkların önlenmesi için orucu tavsiye eden mütehassıs doktorların sayısı da her geçen gün artıyor. Şu anda Batı Almanya'daki pek çok klinikte, oruç ile tedavi yapılıyor. Ve oruç, hemen hemen her hastalığı tedavi ettiği gibi, fazla kiloların da sağlıklı bir şekilde atılmasını sağlıyor. Oruç Mütehassısı olarak bilinen Dr. Hellmut Lützner'e göre oruç, vücudun senelerce depo ettiği zehirleri ve pislikleri dışarıya atmanın en tabiî yoludur. BİR DOKTORUN TESBİTLERİ Dr. Buchinger'in oruç üzerindeki araştırmalarında tesbit ettiği bazı hususlar: * Oruç sırasında, daha iyi bir konsantrasyon (düşünceleri bir noktada toplama kabiliyeti) sağladım. * Vücudumla birlikte düşünce ve his dünyamda, büyük bir hassasiyet elde ettim. * Günlük streslerimin (gerginliklerimin) azaldığına şahit oldum. * Yürüme ve bisiklete binme gibi bazı sporlarda, vücut dayanıklığının arttığını farkettim. BIÇAKSIZ AMELİYAT: ORUÇ Vücut, acıktığı zaman, bünyede birikmiş olan zararlı maddeleri ve hatta hücreleri yiyerek temizlemek suretiyle kanser ve verem dâhil her çeşit hastalığa sebep olan dâhilî âmilleri bertaraf etmektedir. Bu sebeple Dr. Berholet oruç için: "Bıçaksız ameliyat" tâbirini kullanmaktadır. İlk günlerde oruçluda görülen ağız kokusu, sözünü ettiğimiz zararlı maddelerin temizlenme ve tasfiye edilmesi sonucu vukua gelmektedir. Tedâvi alâmeti olan bu koku için Hz. Peygamber (sav): "Nefsimi kudret elinde tutan Allah'a yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan da hoştur" der. ORUÇ İNSANI BAĞLILIK DUYGUSUNDAN KURTARIYOR Oruçlu bir insan, yemek yeme telâşesinden kurtulduğu gibi, ikide bir de yemek hazırlamak derdinden de kurtuluyor. Bu arada insan, bambaşka şeylerden kurtulduğunu da anlıyor. Psikolog Jurgen Von Scheidt, bu konuda şunları söylüyor: "Özellikle kendini eşyaya bağımlı hissedenler için bağımsızlık kazanmak, son derece kıymetlidir. Orucun verdiği bağımsızlık duyguları ile, böyle bir hazineye sahip olmak mümkündür. Oruç ile, esas problemleri bağımlılık olan bütün insanların, psikoterapi yoluyla tedavi edilmeleri mümkün oluyor." AÇLIK GREVİ İLE ORUÇ ARASINDAKİ FARK Oruç mütehassıslarından biri olan, bayan Dr. Helga Bühler, "açlık grevi" ile "oruç" arasındaki farkı şöyle belirtmektedir: "İkisinin arasındaki tek fark, insanın niyetidir. Oruç, pozitif ve istekli bir harekettir. Açlık grevi ise, öfke ve gazaptan kaynaklanır. Bilindiği gibi öfke ve sinirlilik hâlleri mide asidi üretmekte, mide asidi ise acıkmaya sebep olmaktadır. Dolayısıyla oruçlu kişi açlık hissetmezken, diğeri büyük bir açlıkla karşı karşıyadır."
 
 
  Eyy Hak Yolcusu site kuruldugundan buyana 35930 ziyaretçi Buradaydı who's online  
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol